10 Ağustos 2011 Çarşamba

Hayatımızı gözden geçirmek....


 Bireyin kendi penceresinden, hayatı anlamlı bir kaç  cümleye sığdırma çabası.. Hangi zamanlarda yaparız bunu ve ne kadar işimize yarar hayatımızın devamında... Hatalarımızdan ders alıp, yaşananları tekrarlamamak için ne kadar faydalıdır bu pencereyi aralamak?....

 Yeni bir eve geçerken yaptığımızdır bazen... Bir an kendimizi salonun ortasına yığdığımız kolilerin arasında bağdaş kurmuş otururken buluruz; yeni evimize götüreceklerimizi, verilecekleri, atılacakları belirlemeye uğraşırken, elimize geçen nesneler hatırlatır bazen bize unuttuklarımızı. Bazen de hatırlayamayız elimize geçeni neden saklama gereği duyduğumuzu.

 Karşılaştıklarımız şaşırtır çoğu zaman bizi. Elimize geçen eşyanın bize verildiği anı, kimin verdiğini, o an neler hissettiğimizi ... Atmaya kıyamayız ya da saklamaya karar verdiğimiz zamanı hatırlar, bugün artık buna  gerek kalmadığını düşünür, üzerine fazla düşünmeden elimizdekini atılacaklar kısmına koyarız... 

 Aslında demem o ki; tebdil-i mekanda ferahlık vardır diyerek taşınırken bilmediğimiz bir semte, eşyalar vesile olur hayatımızı gözden geçirmemize. Saklamaya değer görüyorsak hala, onları da yanımızda götürürüz. Bir anlam ifade etmiyorlarsa artık, tasfiye ederiz sakladıklarımızı ya da geçmiş tarihlere ait üzerinde bize yazılmış notlar olan kağıtları, fotoğrafları yakarız bir çırpıda.

  Tebdil-i mekan da ferahlık var mıdır bilmem ama okumuş olduğum bir yazıda "iki taşınma bir yangına bedeldir" deniyordu. Elimize geçenlerle alakalı olabilir bu.  Bundan sebep belki her taşınma serüveninde biraz daha hafifler koliler...

 Yine de hayatımıza her ne vesileyle olursa olsun arada bir bakmak lazım. Çeki düzen vermek belki de...  Tabii bu o kadar kolay değildir..  Toprak üzerinde yol almaya çalışan ince küçük su birikintisinin topragı delip yol alma çabasına benzeyen bir eylemdir bu.. Önüne toprak parçaları çıkar, aşmaya çalışır akarsuya karsı yüzen balıklar misali. Kısaca mücadeledir hayat ve bunu algılayıştır çeki düzen vermek...  Herhangi bir konuda ciddi ciddi düşünmeye başlarsınız, kendinizi karşınıza alıp konuşursunuz bir aynayla konuşur gibi.. Hayatınızda yolunda gitmeyen, istediğiniz gibi olmayan şeyler vardır ve bu konuda bir şeyler yapabilecek tek kişi sizsinizdir.  İşte bu gerçeğin kafanıza dank ettiği yerde başlarsınız hayatınıza çeki düzen vermeye..

  Ve tabii bu kişisel aydınlanma ne kadar erken olursa o kadar kolay geliyor insana bir şeyleri düzeltmek, değiştirmek, yenilemek. Kuaföre gitmek gibi aslında ama daha uzun sürüyor, hem karar vermek, hem uygulamak, hem de sonuçları beklemek....



Hiç yorum yok: