21 Aralık 2010 Salı

BİR ÇİFT MAVİ GÖZ

 Sevdiğimin  gözleri deniz mavisiydi; kimi zaman yumuşacık, kimi zaman donuk çivit mavisi; öfkeli bakışların odak noktası. Denizde süt limandır bazen, bazende öfke dolu- dev dalgalı. O anda dalarsan içine boğulursun belkide.

 Sevgilimin  gözleri de o anda öyleydi. Öfke dolu daldığım o okyanus canıma mal oldu sanki. Ve dinen fırtınanın ardından akan iki damla gözyaşı da, tıpkı deniz gibi tuzlu...

 ''Gönüllü kayboluşum olan gözlerin çivi gibi saplandı yüreğime... Sen dünyanın en güzel gözlerinin sahibi; ben onları fark ettiğimden beri en derin yerine düşmekten korktum hep. Keşke onlar kadar güzel şeyler gösterebilseydim sana. Ve dünyanın en güzel gözlerinin sahibini üzecek kadar küstah olmasaydım. Derinliğinden korkmuştum belki de gözlerinin; kaçtım... Yüreğimin içindekileri okuyan, beni bana anlatan, köşe bucak kaçtığım ve kaçtıkça yorulduğum, okyanusunda kaybolmak istediğim gözlerinden.

 Mavi gözlerin; dahası siyah gözbebeğini çevreleyen mavi halka...  Sonu olmayan bir okyanus gibi görünürdü gözüme! Gözbebeğin ve mavi halkanın arasındaki minik minik su damlacıkları; şimdi çoğalacaklar ve birdenbire o kocaman bir çift mavi göz olacaklar.

 Bazen hayalimde senin yanına geliyorum ve gözlerinin derininde mavi pırıltılar yanıp sönüyor. O güzel gözlerinin içinde okyanusu görüyorum ve yine içten içe ölüyorum.

 Ve her gece beni peşinden sürükleyen mavisine sürgün olduğum gözlerine baktığımda ilk hatıramız geliyor aklıma; deniz arkamızda ve ay gökyüzünde parlarken-hafif bir rüzgar çıkıp sen bana sımsıkı sarılmışken, ben dünyanın en güzel gözbebeklerinde kendi silüetimi görüyorum...''

 Şimdi yine aynı yerde; herkes denize baktığımı düşünsün saatlerce, ben onun mavi gözlerini hayal ediyorum delice. Ve hasretle daldığım  öfkeli gözlerdeki dev dalgalar, bu kez hüzünle vuruyor sahile...

Hiç yorum yok: